18 Nisan 2018 Çarşamba


CUMHURİYET DÖNEMİNDEN GÜNÜMÜZE TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ GELİŞMELER

29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilan edilmesinden hemen sonra 1924 yılında yeni bir Anayasa kabul edilmiştir. 1924 Anayasası ile ilköğretimin Türk vatandaşları için zorunlu ve Devlet okullarında parasız oluşu tekrarlanmıştır (madde 87).
Cumhuriyet Dönemi’nde eğitim sisteminin genel örgütlenişi ve yönetiminin ana hatları 3 Mart 1924’te çıkarılan 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile belirlenmiştir. ‘Öğretimin Birleştirilmesi’ anlamına gelen bu yasa ile eğitimin örgütlenmesi ve yönetimi ile ilgili olarak; medreseler kapatılmış, bütün eğitim-öğretim ve bilim kurumları eğitim işlerinin tek elden yürütülmesi amacıyla Eğitim Bakanlığı’na bağlanmış, yönetimi ile ilgili tüm düzenlemeler bu bakanlığın yetkisine verilmiştir.
22 Mart 1926 tarihinde kabul edilen 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun Cumhuriyet Dönemi eğitim sisteminin yönetsel yapısını düzenleyen ilk yasal düzenleme olması açısından önemlidir. Milli Eğitim Bakanlığının mevcut yapısı içerisinde çok önemli bir yere ve işleve sahip olan Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Talim ve Terbiye Dairesi adıyla ilk kez bu yasada yer almıştır.
1 Kasım 1928 yılında 1353 sayılı yasa ile Türk Alfabesi kabul edilmiştir. 17 Nisan 1940 tarihinde çıkarılan 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu ile özgün bir eğitim kurumu (öğretmen yetiştirme modeli) oluşturulmuştur. Pragmatik eğitim felsefesi anlayışına dayanan bu kurumların kuruluş amacı o dönemde ülke nüfusunun büyük bölümünü oluşturan kırsal kesimde yaşayan insanlara temel eğitim vermenin yanı sıra, hem kendilerinin hem de ülkenin refah düzeyini yükseltecek üretimle ilgili temel bilgi ve becerilerin kazandırılması idi. İlk aşamada 1940 yılında 14 adet kurulan bu enstitülerin sayısı zamanla 21’e yükselmiştir. Bu özgün kurumların programları 1947 yılında kısmen değiştirilmiş, Şubat 1954’te yayınlanan 6234 sayılı Kanunla da bu okullar İlköğretmen Okulları’yla birleştirilmiştir.
1961 yılında çıkarılan 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ilköğretim için ayrı olarak çıkarılan ilk yasa olması bakımından önemlidir. İlköğretimin zorunlu ve devlet okullarında parasız olduğunu tekrarlayan bu yasa; örgütlenme, ilde ilköğretim görevlileri, ilköğretim okullarının açılma ve kapanma zamanları, kayıt ve kabul işleri, okula devam, okulların arsa işleri, ilköğretimin gelir ve giderleri ve çeşitli konuları düzenlemektedir.
Türk eğitim sistemini bir bütünlük içinde ele alan yasa ise 1973 yılında çıkarılan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu olmuştur. Bu yasanın 18. maddesine göre; Türk millî eğitim sistemi, örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere, iki ana bölümden kurulur. Örgün eğitim, okul öncesi eğitimi, ilköğretim, orta öğretim ve yüksek öğretim kurumlarını kapsar. Yaygın eğitim ise, örgün eğitim yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar.
Mesleki ve teknik eğitimde reform yasası olarak nitelendirilebilecek yasa ise 1986 ‘da çıkarılan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’dur. Bu alandaki bütün düzenlemelerin yasal dayanağı niteliğindeki bu yasaya göre; meslekî ve teknik eğitim programlarının uygulandığı her tür ve derecedeki örgün, yaygın eğitim okul ve kurumları ile işletmelerde yapılacak meslekî eğitimin; plânlanması, geliştirilmesi ve değerlendirilmesi konularında kararlar almak ve Bakanlığa görüş bildirmek üzere, Bakanlıkta Mesleki Eğitim Kurulu kurulur. Bu Kurulun kararları Bakanlık ve ilgili meslek kuruluşlarınca yürütülür. İl düzeyinde ise İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu oluşturulur.
1926 tarihinde kabul edilen 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun’dan sonra Milli Eğitim Bakanlığının örgüt yapısını kapsamlı bir biçimde ele alan ve değiştiren yasa ise 2011 yılında çıkarılan 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'dir. Bu yasaya göre Milli Eğitim Bakanlığı ‘merkez örgütü’, ‘taşra örgütü’, ‘yurtdışı örgütü’ ve ‘hizmet birimleri’ olmak üzere dört bölümden oluşturulmuştur. Bakanlık merkez örgütü; Bakanlık Makamı, Talim ve Terbiye Kurulu, hizmet birimleri, danışma ve denetim birimleri ile yardımcı birimlerden oluşur. Taşra örgütü olarak; her ilde ve ilçede bir milli eğitim müdürlüğü bulunur. Yasayla, Bakanlık yurtdışı teşkilatı kurmaya yetkili kılınmıştır.
Zorunlu eğitimin (ilköğretimin) süresini 8 yıla çıkaran ve uygulanması için çeşitli yaptırımlar getiren yasa ise 18.8.1997 tarihli 4306 sayılı Kanundur. Yasayla ayrıca, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu, 492 sayılı Harçlar Kanunu, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun ilgili maddeleri değiştirilerek bu yasaların belli maddeleri gereği toplanan vergi ve harçların %25'i, 31.12.2010 tarihine kadar sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim hizmetlerinde kullanılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı payı (eğitime katkı payı) olarak ayrılmıştır (Geçici madde-1).
2001 yılında çıkarılan 4702 sayılı Kanun ile de daha önce çıkarılan pek çok yasanın bazı maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Yasanın birinci maddesiyle bir veya daha fazla meslek yüksekokulu ile öğretim programları bütünlüğü ve devamlılığı içinde ilişkilendirilmiş meslekî ve teknik orta öğretim kurumlarından oluşan Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgeleri oluşturulmuş, ikinci maddesiyle de; Meslekî ve Teknik Orta Öğretim Kurumlarından mezun olan öğrencilerin istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya buna en yakın programların uygulandığı, öncelikle kendi meslekî ve teknik eğitim bölgesi içinde yer alan veya bölgesi dışındaki Meslek Yüksekokullarına sınavsız olarak yerleştirilebilmeleri mümkün olmuştur. Bu yasanın 24. maddesiyle de 4306 sayılı yasayla ilköğretim için sağlanan ek kaynaklardan ortaöğretim kademesinin de yararlanması öngörülmüştür.
Milli Eğitim Şurası: Türk Eğitim Sistemine en geniş anlamda yön vermek amacıyla görüş ve önerilerin sunulup tartışıldığı ve kuruluşu, çalışmaları kanunla düzenlenen Milli Eğitim Şuraları ilk kez 1939 yılında toplanmıştır. En son olarak 18incisi (2010 yılı) toplanan bu şuralar Bakanlığın danışma organı niteliğinde olup, kararları bağlayıcı değil, Bakanlığa yol gösterici, fikir vericidir.
Kalkınma Planları: Türkiye’de 1963 yılından itibaren planlı kalkınma dönemi başlamıştır. Son olarak Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Dönemi (2001-2005) bitmiş, dokuzuncu kalkınma planı dönemine (2007-2013) girilmiştir. Kalkınma planlarında, tüm sektörlerle birlikte “eğitim” sektörü de ayrı bir bölümde ele alınmaktadır. Örneğin Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında milli eğitim sisteminin; bilgiye ulaşma yol ve yöntemlerini öğreten, eğitimin tüm evrelerinde yatay geçişlere imkan veren, piyasa meslek standartlarına uygun, üretime dönük eğitime ağırlık veren, tüm öğrenciler için fırsat eşitliğini gözeten, etkin bir rehberlik hizmetini içeren ve yetki devrini esas alan bir sistem bütünlüğü içinde yeniden düzenleneceği ifade edilmektedir. Planda, Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatında hizmet esasına dayalı bir yapılanmaya gidilmesi ve taşra teşkilatlarına yetki ve sorumluluk devredilmesi için düzenlemeler yapılması istenmiştir. MEB 2007 Yılı Bütçe Raporu’nda “2007-2013 dönemini kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı, istikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen ve AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye vizyonu ile hazırlanmıştır” denilerek, 13/05/2006 tarih ve 26167 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış olan Dokuzuncu Kalkınma Planı Stratejisine uygun olarak, eğitim sisteminin geliştirilmesi amacıyla izlenecek stratejilere değinilmektedir.
Cumhuriyet Döneminde yükseköğretim alanında Mayıs 1933 yılında çıkarılan 2252 sayılı Kanun reform niteliğinde değişiklikler getirmiştir. 1869 yılında çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi (Genel Eğitim Tüzüğü) ile kurulması kararlaştırılan ve 1870 yılında İstanbul’da açılan Darülfünun (Üniversite) kaldırılmış, yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur (Türk Eğitim Tarihi s.326).
Temmuz 1973’te 1750 sayılı Üniversiteler Kanunu yayınlanmıştır. Bu yasa Üniversitelerin görevlerini ayrıntılı biçimde belirlemiştir. Bu görevler özetle; öğrenci yetiştirmek, bilimsel araştırmalar ve incelemeler yapmak, ulusal ve uluslararası bilim ve araştırma kurumları ile işbirliği yapmak ve toplumun genel düzeyini yükseltici bilimsel verileri yaymaktır.
6 Kasım 1981’de de 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile yükseköğretimin yapısı ve işleyişi kapsamlı biçimde değiştirilmiştir. Yasa, yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri, yükseköğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının örgütlenme, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim-öğretim, araştırma, yayın, öğretim elemanları ve öğrencilerle ilgili konuları düzenlemektedir. 2547 sayılı yasada yükseköğretimi düzenleyecek üst kuruluşlar olarak Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) belirlenmiştir.
Yükseköğretim Kurulu, tüm yükseköğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren, özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluştur. Bu Kurula Yükseköğretim Denetleme Kurulu, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile gerekli planlama, araştırma, geliştirme, değerlendirme, bütçe, yatırım ve koordinasyon faaliyetleri ile ilgili birimler bağlıdır. Kurulun temel görevleri eğitim-öğretim etkinliklerinin gerçekleştirilmesinin sağlanması, gereksinim duyulan öğretim elemanlarının yetiştirilmesi, üniversitelere ayrılan kaynakların etkili biçimde kullanılmasının sağlanmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak ve yükseköğretim kurumları arasında belirlenen ilke ve hedefler doğrultusunda birleştirici, bütünleştirici, sürekli, ahenkli ve geliştirici işbirliği ve koordinasyonu sağlamak olarak özetlenebilir.
Yasa ile oluşturulan Üniversitelerarası Kurul akademik bir organdır. Kurul’un görevleri; yükseköğretimin planlanması çerçevesinde, üniversitelerin eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerini koordine etmek, uygulamaları değerlendirmek, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere önerilerde bulunmak, üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacını karşılayacak önlemleri teklif etmek, eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetleriyle ilgili çalışmalar yapmaktır.
1982 Anayasasında yükseköğretim kurumları ve yükseköğretim üst kuruluşlarıyla ilgili düzenlemeler yer almaktadır (Madde 130 ve 131). Bu maddelerde özetle; kamu tüzel kişiliğine sahip ve bilimsel özerkliğe sahip üniversitelerin Devlet tarafından kanunla kurulacağı, kazanç amacına yönelik olmamak koşulu ile vakıflar tarafından yükseköğretim kurumlarının kurulabileceği, Yükseköğretim Kurulu üyelerinin ve rektörlerin Cumhurbaşkanınca atanacağı konuları hükme bağlanmaktadır.
Bu gelişmelerin sonuncusu, Millî Eğitim Bakanlığının yeniden yapılandırılmasıdır. 6/4/2011 tarihli ve 6223 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulu’nca 25/8/2011 tarihinde kararlaştırılmış, bu kanun hükmünde kararname ile (KHK/652) bakanlık teşkilatlanmasında, hizmet birimlerinde ve Talim ve Terbiye Kurulu gibi çeşitli organların iç yapılarında bazı düzenlemelere gidilmiştir.
Cumhuriyet döneminde ülkemizdeki her düzeydeki okul, öğrenci ve öğretmen sayılarında önemli artışlar olmuştur. İlk okul, orta okul, lise, yüksek okul, okul öncesi eğitim ve yaygın öğretim alanlarında cumhuriyet döneminde sağlanan gelişmeler tabloda verilmiştir.
KAYNAKLAR
  1. T.C.  Milli Eğitim Bakanlığı  Strateji Geliştirme Başkanlığı,  “Türk Eğitim Sisteminin Örgütlenmesi-2011”  Aralık 2011.
  2. Gülbahar G., “Cumhuriyet Dönemi (1920-1950) Türk Eğitim Sisteminin Felsefi Temelleri”, Y.Lisans Tezi, Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, 2006.
  1. Fer S.,“1923 Yılından Günümüze Cumhuriyet Dönemi İlköğretim Programları Üzerine Bir İnceleme” Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları Sempozyumu, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi ve Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, 7-9 Aralık 2005, İstanbul.
  2. Dönmez C., “Atatürk’ün Eğitim ile ilgili Görüş ve Uygulamalarına Toplu Bir Bakış”, Gazi Üniversitesi, Kırşehir Eğitim Fakültesi, Cilt 7, Sayı 1, (2006), 91-109.
  3. Aysal N.,“Anadolu’da Aydınlanma Hareketinin Doğuşu: Köy Enstitüleri” ,Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, S 35-36, Mayıs-Kasım, s.267-282.
  4. Ergün M., “Cumhuriyet Dönemi Eğitim Tarihi” ,Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, 6/12,2008. S.321-348.
  5. Demirtaş B., “Atatürk Döneminde Eğitim Alanında Yaşanan  Gelişmeler”, Akademik Bakış, Cilt 1, Sayı 2 ,Yaz 2008.
       http://www.belgeler.com/blg/1bty/cumhuriyetin-ilk-dneminde-trk-eitim-sistemi-ve-ky-enstitleri-turkish-education-system-at-the-beginning-of-republic-and-village-institutes
       http://sbe.erciyes.edu.tr/dergi/sayi_9/Cumhuriyet%20D%C3%B6neminde%20E%C4%9Fitimde%20Meydana%20Gelen%20Geli%C5%9Fmeler%20-%20Yrd.Do%C3%A7.Dr.%20Abdurrahman%20BORAN.pdf
       http://gercektarihimiz.blogcu.com/cumhuriyet-donemi-turk-egitim-sistemi/4457834

Engin Işık Abanoz, Sakarya, 2012